Diğer Evrenin Senaristi
Birinci Roman - Diğer Evren Serisi Cilt-1
Paralel Evrenlerde Efsanevi Bir Aşk Hikayesi
-Her şey, Eeva ile Veera'nın Aşkıyla Başladı-
Retro-fütüristik bir ütopyanın alternatif gerçekliklerinde yaşanan, olabildiğine derin, olabildiğine naif bir aşk hikâyesi... Bilim-kurgu ile aşkın ortak kurgusunda; biri ünlü bir film yıldızı, diğeri ise adı sanı duyulmamış bir yazar…
Paralel evrende yaşadıkları aşkın ve aşkla yazılmış mucizevî bir film senaryosunun, her şeyi değiştireceğini bilmeleri mümkün değildi hiç kuşkusuz.
Yurt dışında hakkında akademik makaleler yazılmış; bilim-kurgu konferanslarında da adını duyurmuş romanlar olan Diğer Evrendeki Kadın ve Parçalanmış Yansımalar’ın başlangıcı ve kaynağı olan Diğer Evrenin Senaristi, şimdi de bu özel versiyonu ile büyülü bir aşkın derinliklerinde ve Netta gibi öte-insanların eşitlikçi ütopyasında kaybolmak isteyen tüm okurların huzurlarında. Şeyda AYDIN, Diğer Evren Serisi üçlemesinin ilk romanını yenilenmiş hâliyle değerli okurlara sunar.
Önemli Uyarı: Satın aldığınız bu romanın 2.BASKI(Yenilenmiş-Özel Versiyon) olduğundan emin olun lütfen. İlk baskı gelirse iade edin. Önerilen satış kanalı için aşağıya tıklayın.
ÖN OKUMA
BÖLÜM 1
Eeva
Kötülüğün ve cinsiyet eşitsizliğinin tarihe gömüldüğü başka bir dünyaydı bu hikâyenin yaşandığı yer. İnsan, hayvan ve doğanın birlikte huzurla yaşadığı; herkesin birbirine hoşgörülü ve saygılı davrandığı; nesli tükenen hayvanların nesillerinin çok önceleri kurtarıldığı; rengârenk çiçeklerin ve yüzyıllık ağaçların şehirlerin her yerinde gözleri kamaştırdığı; bitkilerin bina gövdelerini kollarıyla sarıp sarmaladığı; yağmurun da güneşin de hiç eksik olmayıp bereketli topraklarında her şeyin yetiştiği, öte-insanların evreniydi burası… Sanat ve onu üreten her insana verilen önemin en üstte tutulduğu; her fikir ve düşüncenin rahatça ifade edilip tartışıldığı; kadim ortak inançlarının sadece sevgi, saygı ve empatiden geçtiği; dolayısıyla şiddetin zerresinin bilinmediği; kitapların önemsendiği; belki de en iyisi cinsiyet ve cinsel kimliklerin eşit olup çocukların ise çocuk gibi görülerek şefkatle büyütüldüğü yer olmasıydı.
